Sayın Mehmet bey;
Özel üye sıfatını kazanmam banada mutluluk verir. Buna ulaşmak demek belli kriterleri yakalayabilmişim demektir. Site de emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
Evet arasıra gülümseme olmalı. Ki mukabele bulalım...
Gülümsemenin faydalarını sizinle paylaşmak istiyorum ve mutlaka okuyun;
Gülümseyiniz
Kadir DEMİRCAN
"18 yıldır evliyim. Bu müddet zarfında karımın yüzüne nadiren gülmüş, onunla nadiren sohbet etmiştim. Ters, aksi bir adam olarak şöhret kazanmış bulunuyordum. Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine harekete geçtim. Ertesi sabah saçlarımı tararken suratımın asıklığına dikkat ederek kendi kendime, "bu asık suratlılığı defedeceksin, gülümseyeceksin ve bu işe hemen şimdi başlayacaksın" dedim.
Sabah kahvaltısı için sofraya oturduğum zaman eşime nazik bir tonla "hayırlı sabahlar, hanımcığım" dedim ve bu sözleri tatlı bir tebessümle kuvvetlendirdim. Kadıncağız yıldırım çarpmışa döndü ve bocaladı.
Kendisine bundan böyle benden hep ılık tebessümler göreceğini söyledim ve sözümü tuttum. Böylelikle yuvamıza o kadar neşe ve saadet geldi ki tarif edemem.
Şimdi işime gitmek üzere evimden çıkarken, asansörcü çocuktan tebessümle karışık bir "selâm"ı esirgemiyorum. Kapıcıyı gülümseyerek selâmlıyorum. Para bozdurmak icap ettiği zaman sarrafa tebessüm ediyorum. Borsada bu ana kadar tebessüm ettiğimi bir kerecik olsun görmemiş olanlara gülümsüyorum. Ve onlar da derhal tebessümüme tebessümle mukabelede bulunuyorlar. Bana şikâyete, içini dökmeye gelenleri neşe ile karşılıyorum; kendilerini dinlerken tebessüm ediyorum ve görüyorum ki anlaşmak daha kolay oluyor.
Tebessümün bana her gün yüzlerce dolar getirdiğinin farkına vardım. İtiraf edeyim ki bütün bunlar hayatımda büyük bir inkılap yaptı. Şimdi ben artık büsbütün başka bir insan; daha mutlu, daha müreffeh, dostluk ve saadet bakımından daha zengin bir insan oldum."(Carnegie)
Bu sözler New York borsasının ileri gelenlerinden, ünlü borsacı Steinhardt'a aittir.
Gülümseme, insanın sosyal münasebetleri sırasında yaptığı bir harekettir. Bu hareket, sözlerden daha yüksek bir sesle konuşur. Ve bir gülümseme "ben sizi seviyorum; beni mutlu ediyorsunuz; sizi görmekle bahtiyarım" der.
Bir Çin atasözü şöyle der: "Güleryüzlü olmayan bir adam dükkân açmamalıdır."
İnsana hiçbir masraf yüklemeyen, çok kısa bir anda meydana gelen, gösterilmedikçe hiçbir işe yaramayan ve insanlarla münasebetlerimizde çok mühim bir yer tutan gülümsemenin, içtimaî gücünün yanında bir de tıbbî gücü vardır. Gülümsemenin birçok tıbbî faydası bugün ilmen sabittir.
Beynimiz ve Tebessüm
Niçin tebessüm eder veya güleriz? Kendi kendimizi gıdıklayınca niçin gülmeyiz? Mizah duygusu beynimizin hangi kısmında yer alır? Bunlar gibi birçok soru, bu konuda fazla araştırma yapılmadığı için henüz cevaplandırılamamıştır. Gülmek ve kahkaha klinik bir hâdise olmadığı için, bu konuda fazla çalışma yapılmadığı düşünülmektedir. İnsanlar fazla tebessüm ettikleri ve mutlu oldukları için doktora gitmezler. Ancak bazı insanlar gülme krizleri yüzünden doktora başvurmaktadırlar. Beyinde bazı bölgelerin hasar görmesi sonucu, kontrol edilemeyen gülmeler oluşabilmektedir. Bazı epilepsi (sara) tiplerinde de aşırı gülmeler olabilmektedir.
1962 yılında Tanganika'da bir okulda bir kızda gülme krizi başlar. Kısa bir sürede bu kriz bütün okula yayılır. Bulaşıcı bir hastalık gibi yayılan bu kriz yüzünden okul üç hafta süreyle tatil edilir.
Nature dergisinin 1998 yılında yayımlanan 391. sayısında "Elektrik Akımı Kahkahayı Uyarır" başlıklı bir makalede beyin ve gülme ile ilgili bilgiler kamuoyuna sunulur.
16. yy'da bir kızın beyninin bir kısmı epilepsi yüzünden çıkarılır. Ameliyat sırasında doktorlar kızın beyninin serebral kortex (beyin kabuğu) denilen kısmında bir bölgeyi elektrik akımıyla uyarırlar. Sol üst frontal gyrus adlı 2x2 cm boyutundaki saha her uyarıldığında, kız daima gülmektedir. Beynin bu bölgesi motor (hareketle ilgili) bölgedir.
Makalenin yazarlarına göre beyinde mizah ile ilgili üç bölüm vardır.
1- Mizahın hissî kısmı ile ilgili bölüm: Gülmenin olması için bir tetikleyenin olması lâzımdır. Mizahî bir hâdise mizah duygusunu uyandırabilir. Beyinde duyguların merkezi de limbik sistemdir.
2- Mizahın düşünme kısmı ile ilgili bölüm (Cognitive part): Mizahın, mizah olarak algılanması için gerekli olan bölümdür. Yani bu bölüm olmazsa yapılan bir lâtife, espri olarak algılanmaz.
3- Gülümsemenin olması için yüz kaslarını çalıştıran motor bölüm: Kaslar, kasları çalıştıran sinirler ve sinir bağlantılarından müteşekkildir.
Bu çalışmalara rağmen hâlâ beyin-gülümseme münasebeti hakkında çok az şey biliyoruz. "Gülümseme nedir? Niçin gülüyoruz? Gülerken beynimizin içinde neler oluyor?" gibi soruların cevabını tam olarak veremiyoruz.
Gülmenin Faydaları / Zararları
Gelotoloji, gülmenin fizyolojik özelliklerini inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilime göre, gülme, ses ve hareketten öte bir şeydir. Gülme sırasında birçok kas koordineli bir şekilde çalışır:
1- Kan basıncı artar,
2- Kalb hızlı atar,
3- Solunum değişir,
4- Nörokimyevî madde seviyesi azalır,
5- İmmün sistem canlanır, harekete geçer.
Gülme sonucu kaslar yumuşadığı için insanlarda bir rahatlama olur. Bazı hastahanelerde morali artırmak için "mizah odaları" vardır.
Psikonöroimmünoloji; psikoloji, nöroloji ve immünoloji kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Stresin ve üzüntünün, sinir sistemine nasıl tesir ettiğini araştırır. Psikonöroimmünolojiye göre hastalıkların % 50'sinin sebebi; üzüntü, stres, hayatı yanlış anlama, karamsarlıktır. Gülümseme, otonom sinir sistemini harekete geçirerek stres hormonlarının ve nörotransmitterlerin seviyesini değiştirir. 60 dk'lık bir komedi programı kortizolu, büyüme hormonunu ve kateşolaminlerin seviyesini azaltır.
Kortizol, immün sistemini baskılar; gülme ile bu baskı ortadan kalkar. Yine gülümseme ile:
- Mikroplarla savaşan ve savunma sistemimizin bel kemiği olan immünoglobünlerin (antikor) seviyesi artar.
- Tabiî öldürücü hücrelerin ve anormal hücreleri yok eden hücrelerin aktivitesi artar.
- İmmün sisteme destek olan plasma sitokininlerin ve gama interferonların seviyesi iki kat artar.
Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi profesörlerinden W. Fry ve Hastalığın Anatomisi adlı kitabın yazarı N. Cousins'e göre gülme, ankylosing spondylitis gibi hayatı tehdit eden bir kollagen doku hastalığında bile kullanılabilir.
1990'da 41 lise öğrencisi üzerinde bir seri deney yapılır. Öğrenciler iki gruba ayrılır. Birinci gruba mizahî, diğer gruba sıradan bir konuşma dinlettirilir. Deney öncesi ve sonrası öğrencilerin tansiyonları ve lgA (immünoglobün) seviyeleri tükürükte ölçülür. lgA, viral ve bakteriyal enfeksiyonlara karşı vücudun ilk savunma silâhıdır. Mizah grubunda lgA miktarı önemli nispette artmıştır. Diğer grupta bir değişiklik olmamıştır.
Gülünce yüz ifademiz değişir. Kol, bacak ve göğüs kaslarımız harekete geçer. Ancak tebessüm bu kadar faydalı olmasına rağmen kahkahanın birçok zararları vardır. Peygamberimiz bu konuyu "kahkaha kalbi öldürür" diyerek yüzyıllar önce dile getirmiştir.
Kahkaha kalb krizlerine, beyin kanamalarına ve felçlere yol açabilir. Bununla ilgili vakalar rapor edilmiştir. Karın bölgesinden ameliyat olanlar kahkaha atmamalıdırlar. Çünkü dikişleri yırtılabilir. Kaburgaları kırılmış insanların fazla gülmeleri de iyi değildir. Bu tip rahatsızlıkları olan insanların yanında kahkaha attıracak espriler yapılmamalıdır.
Size bir tebessüm edemeyecek derecede yorgun birine rastlarsanız, siz tebessümünüzü esirgemeyiniz. Çünkü gülümsemeye en çok muhtaç olan kimse başkalarına verecek tebessümü olmayan kimsedir.
Sözümüzü bir hikâye ile bitirelim:
Garson, servis yaparken müşteriye gülümser, bundan mutlu olan müşteri garsona iyi bir bahşiş verir. Garson sevinir, iyi bir alışveriş yapar. Eve dönerken yolda bir dilenciye rastlar, bahşişin bir kısmını da ona verir. Dilenci de sevinir ve o paranın bir kısmıyla ekmek alır. Kulübeciğine dönerken yolda zayıf bir kedi görür, ona acır. Garsonun verdiği parayla süt alır, kediyi eve götürür, sobayı yakar ve uyurlar. Gece kulübede yangın çıkar. Kedi yaptığı gürültü ile dilenciyi uyandırır. Adam yanmaktan, mahalle de yangından kurtulur.
Tebessüm deyip geçmeyin, bakın nelere vesile oluyor!
Kaynaklar
- American Scientist, January, 1996.
- Nature, 1998, Vol. 391.
- Brain and Mind Magazine/
www.epub.org.
www.msnbc.com/news
- JAMA, 1992, 267:1857 Mizahın Fizyolojik Etkisi.
- J. NIH Research, 1997, 9:34.
- Psychophysiol, 1996, 33:123.
- Dale Carnegie, Dost Kazanma Sanatı, Kitsan.